Daha evvel Rahmetli Enis Şanlıoğlu, Hayrettin Durusoy gibi Seydişehir sevdalıları bir derneğimiz olsun, sorunlarımızla ilgilenilsin, diyerek bir araya geldiler ve Ankara’da dernek kurma çalışmalarına başladılar. Aynı yıl muhteşem bir gece ile birçok kişinin katılımı ile kuruluşunu ilan ettiler.
Türkiye’de en başarılı ve işlev gören dernek olarak gündemdeki yerini uzun yıllar korudu. Sonrası ise 25 yıldır ha var ha yok!
Seydişehir’de hiç lise yokken Dönemin belediye başkanı Nevzat Akbaş ve arkadaşlarıyla birlikte 1970 li yıllarda ilk lise kuruldu. Sabahları liseliler giderdi, öğleden sonra da ortaokul öğrencileri giderdi. Daha sonra devlet ve hayırsever ve Ankara Seydişehirliler Derneği katkılarıyla okullar çoğaldı.
İş bitmedi tabii. Bir üniversite dedik, sağ olsun Dönemin belediye başkanı Mevlüt Kılınçoğlu sayesinde 2 yıllık meslek yüksekokulu faaliyete geçti. Sonrası ise malum el atıldıkça çoğaldı gitti.
Seydişehir il olsun, dedik, sanki öyle bir şey demedik, yerimizde sayıyoruz, Hiçbir vekil yanımızda olmadı. Bürokrasiye takıldık.
KİMSESİZLER İÇİN NEDEN BARINMA YURDU YOK?
Eksiklerimiz yok mu? Çok! Bu soruyu da haliyle soran çok oluyor.
“Kimsesizler için neden barınma yeri yok?” bunu daha evvel hiç dile getirmemiştik. Bunu da dile getirelim, dedik. İnşallah hayırsever iş insanlarımızın da böyle hayırlı işe el atacaklarından hiç kuşkum yok. Bir barınma merkezi olsa, hele kış aylarında kimsesizlerin barınma yurdunda kalıp, sıcak bir aş ve sıcak bir yataklarının olması bence daha da hayırlara vesile olur, diye düşünüyorum. Bence asıl mesele bu olsa gerek!
BİR VEKİLİMİZ OLMALI!
Öncelikle Seydişehir’li bir vekilimiz olması gerekir. Ankara bir lobinin ve derneğin yanı sıra güçlü bir sivil toplum kuruluşları ve oda yöneticileri olmalı.
Sonra ise ilk seçimlerde vekil çıkarmalıyız. Aday olacak siyasetçiler, önce kendileri inanmalıdırlar. Sonra partilerinde söz sahibi. Sanırım yeteri kadar vardır. Mesela CHP’de Ortakaraören mahalleli Konya’da Avukatlık yapan ve partinin il başkanlığı yapmış olan Barış Bektaş. Milletvekili olması için her kesim tarafından desteklenmesi gerekir. Diğer partilerden de seçilebilecek bir yerden olursa onların yanında da durmak gerekir. Sonrası, halkın inancı, o siyasetçinin inanışı peşinden gelir.
Barış Bektaş’ı tanırım sohbetimiz de oldu. Liderine ve partisine yüksek derecede inanan ve hitabeti, konuşması, üslubu, vurguları ve hazır cevapları bu inancı karşısındakine geçiren bir isim. Halkın derdini iyi anlatıyor. Düzgün cümle kuruyor. Özgüvenini karşısındakine yansıtıyor. Eğer milletvekili olursa, kısa sürede Ankara’da etkin isimlerden biri olacağına inanıyorum.
Hadi hayırlısı!