whatsapp
Enver Haykır
Köşe Yazarı
Enver Haykır
 

Köy enstitülerinin ruhunu yaşatmak şart!

Seydişehir’de çok az sayıda köy enstitüsü mezunu kaldı. Bunlardan çoğuyla istişare etim. Röportajlar ve haberler yaptım. İlkokul dönemlerimde benimde öğretmenlerim köy enstitüsünü bitirmişlerdi. Bu öğretmenlerimiz kırsal kesimlerde görev yaparken halkı aydınlatıyorlardı. Bunlardan biri de Karacaören köyünde ikamet eden emekli İbrahim Akın’dı. (öğretmen arıcı) 2015 yılında köyündeki evinin bahçesinde arı kovanları ve bal sağım makineleri önünde çevre köylerden de gelen bal üretici gençlere eğitim verirken ziyaret etmiştim. Bu eğitimi ücretsiz veriyordu. İşsizliğin önüne geçmek ve bölgede bal üreticilerini çoğalmak içindi. Çekimlerimin ardından kendisinden önemli bilgiler almıştım. Özel sohbetimizde bir anısını anlattı! Bir gün köyde gençlere eğitim verirken yanlarına birkaç kişi geliyor. İbrahim öğretmene hakkında şikâyet var kominizim propagandası yapıyormuşsun diye kendisine soru soruyorlar. İbrahim hoca gelen müfettişlere gülerek işte öğrencilerim sorun diyor. Her bir kurs alan gençlerin cevaplarından müfettişler hayret ediyor. Kendisine şöyle demişler. Hocam sizi tebrik ediyoruz bizzat görmüş de olduk. Her komünist sizin gibi olsa bu memleket çok aydınlanır ve kalkınır! Bu hikâyeyi hocamın kendisinden duyunca mutlu olduk. Daha önceki okuduğumuz kitaplarda Kültür devriminin Çin’den başladığını öğrenmiştik. Sonra anladık ki! Çin’den önce köye enstitüleriyle kültür devrimi ülkemizde başlamış. Ama ne var ki büyük devrimci Atatürk’ün ölümüyle birlikte projelendirdiği köy enstitüleri kapatılmış. Büyük aydınlanma hareketine son verilmiş. Sanat, edebiyat, müzik eğitimleri toplumsal kalkınma için öğrencilere kazandırılan bilgi beceri ve özgüvenler de son bulmuş. Sadece bir eğitim uzmanı değil her şeyi bilen öğretmenlerin yetişmesi de sekteye uğramış. Bir dönem sonra bu okullar sadece öğretmen yetiştiren okullara dönülmüş. Bugün en büyük sorun nedir? Diye sorsalar, kültür devriminin önemi diye anlatırım. Şimdi köylere bak tarım can çekişiyor. Yeterli sebze meyve ekilmiyor. Üretim yapacak gençler kentlere gitti. Tarımı sürdürmediler. Bilgi ve bilimsel düşünce yok. Köyler boşaldı. Kentlere göç eden insanlarda aradıklarını bulamadılar. Şimdi, köylere dönme özlemi var. Tarımsal üretimi artırmak için köylülerin aydınlatılması modern düşüncenin makineleşmenin önemi anlatılmalıdır. Kentte bunalan insanları köylere çekme zamanıdır. Seydişehir’in kendine has ürünlerine dönmek onların ürettiklerine destek olmak şart. Köy enstitülerinin ruhunu yaşatmak şart!
Ekleme Tarihi: 21 Mayıs 2024 - Salı

Köy enstitülerinin ruhunu yaşatmak şart!

Seydişehir’de çok az sayıda köy enstitüsü mezunu kaldı. Bunlardan çoğuyla istişare etim. Röportajlar ve haberler yaptım. İlkokul dönemlerimde benimde öğretmenlerim köy enstitüsünü bitirmişlerdi. Bu öğretmenlerimiz kırsal kesimlerde görev yaparken halkı aydınlatıyorlardı. Bunlardan biri de Karacaören köyünde ikamet eden emekli İbrahim Akın’dı. (öğretmen arıcı) 2015 yılında köyündeki evinin bahçesinde arı kovanları ve bal sağım makineleri önünde çevre köylerden de gelen bal üretici gençlere eğitim verirken ziyaret etmiştim. Bu eğitimi ücretsiz veriyordu. İşsizliğin önüne geçmek ve bölgede bal üreticilerini çoğalmak içindi. Çekimlerimin ardından kendisinden önemli bilgiler almıştım. Özel sohbetimizde bir anısını anlattı! Bir gün köyde gençlere eğitim verirken yanlarına birkaç kişi geliyor. İbrahim öğretmene hakkında şikâyet var kominizim propagandası yapıyormuşsun diye kendisine soru soruyorlar. İbrahim hoca gelen müfettişlere gülerek işte öğrencilerim sorun diyor. Her bir kurs alan gençlerin cevaplarından müfettişler hayret ediyor. Kendisine şöyle demişler. Hocam sizi tebrik ediyoruz bizzat görmüş de olduk. Her komünist sizin gibi olsa bu memleket çok aydınlanır ve kalkınır!

Bu hikâyeyi hocamın kendisinden duyunca mutlu olduk. Daha önceki okuduğumuz kitaplarda Kültür devriminin Çin’den başladığını öğrenmiştik. Sonra anladık ki! Çin’den önce köye enstitüleriyle kültür devrimi ülkemizde başlamış. Ama ne var ki büyük devrimci Atatürk’ün ölümüyle birlikte projelendirdiği köy enstitüleri kapatılmış. Büyük aydınlanma hareketine son verilmiş. Sanat, edebiyat, müzik eğitimleri toplumsal kalkınma için öğrencilere kazandırılan bilgi beceri ve özgüvenler de son bulmuş. Sadece bir eğitim uzmanı değil her şeyi bilen öğretmenlerin yetişmesi de sekteye uğramış. Bir dönem sonra bu okullar sadece öğretmen yetiştiren okullara dönülmüş. Bugün en büyük sorun nedir? Diye sorsalar, kültür devriminin önemi diye anlatırım.

Şimdi köylere bak tarım can çekişiyor. Yeterli sebze meyve ekilmiyor. Üretim yapacak gençler kentlere gitti. Tarımı sürdürmediler. Bilgi ve bilimsel düşünce yok. Köyler boşaldı. Kentlere göç eden insanlarda aradıklarını bulamadılar. Şimdi, köylere dönme özlemi var. Tarımsal üretimi artırmak için köylülerin aydınlatılması modern düşüncenin makineleşmenin önemi anlatılmalıdır. Kentte bunalan insanları köylere çekme zamanıdır. Seydişehir’in kendine has ürünlerine dönmek onların ürettiklerine destek olmak şart. Köy enstitülerinin ruhunu yaşatmak şart!

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirgundem.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.