whatsapp
Enver Haykır
Köşe Yazarı
Enver Haykır
 

Emekliler sendikasında birleşilmeli

Yaşamlarının büyük bir bölümünü ülkemize-milletimize hizmet ederek ve tarlalarda-fabrikalarda üretim yaparak geçiren emeklilerimiz, kalan ömürlerini huzur ve mutluluk içinde geçirmeyi fazlasıyla hak etmektedir. Emeklilerimiz insanca yaşayabilecekleri emekli maaşları beklerken, devletimizi yönetme yetkisine sahip iktidar siyasetinin haksız-hukuksuz emekli politikalarının kurbanı olmaktadırlar. Birleşik Kamu-İş Konfederasyonunun yaptığı araştırmaya göre şu anda açlık sınırı 18 000 TL, yoksulluk sınırı 52 000 TL’ dir. En düşük emekli maaşının 10 000 TL olduğunu ve 16 milyon emeklinin büyük çoğunluğunun 10 000-20 000 TL aralığında emekli maaşı aldığını düşündüğümüzde emeklilerimiz açlık sınırı altında yarı aç yarı tok sürünmektedir. Emeklilerin kalan çok az kısmı da 52 000 TL olan yoksulluk sınırı altında yaşam mücadelesi sürdürmektedir. İşçiler ve memurlar bedeller ödeyerek elde ettikleri sendikal haklarını kullanarak işverenleriyle yaptıkları toplu sözleşmeler sonucunda hiç olmazsa açlık sınırının üzerinde, yoksulluk sınırı seviyesinde ekonomik-özlük haklar elde edebilmektedir. Memurların ve işçilerin sendikal mücadeleleri işçilikten-memurluktan-esnaflıktan-çiftçilikten emekli olan emeklilere örnek oluşturmaktadır. Ülkemizde emekli örgütlenmeleri yaklaşık yirmi yıl önce dernekleşme biçiminde başladı. Daha sonra emekli Sendikası kurma girişimleri yasallaştı. Emekli kardeşlerimiz orada burada hayat pahalılığına karşı bireysel tepkiler vermektedir. Oysa bireysel tepkilerin emekli haklarına hiçbir getirisi yoktur. Siyasi iktidarın anlayacağı dil örgütlü tepkilerdir. Emekli kardeşlerimizin yapacakları ilk iş, Yasal bir emekli sendikasın da örgütlenerek Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile toplu pazarlık masasına oturmasına katkı sunmaktır. Emekli kardeşlerimizin ikinci yapacağı iş de siyasi partilere üye olup siyasette emekliler ve emekçiler adına söz ve karar sahibi olmaktır. Sonuç olarak emeklilerimiz ağlanmak-sızlanmak yerine birleşerek sendikal ve siyasal anlamda güç oluşturup bu gücü milli gelirden daha fazla pay almak için kullanmaya mecburdur.
Ekleme Tarihi: 27 Eylül 2024 - Cuma

Emekliler sendikasında birleşilmeli

Yaşamlarının büyük bir bölümünü ülkemize-milletimize hizmet ederek ve tarlalarda-fabrikalarda üretim yaparak geçiren emeklilerimiz, kalan ömürlerini huzur ve mutluluk içinde geçirmeyi fazlasıyla hak etmektedir. Emeklilerimiz insanca yaşayabilecekleri emekli maaşları beklerken, devletimizi yönetme yetkisine sahip iktidar siyasetinin haksız-hukuksuz emekli politikalarının kurbanı olmaktadırlar.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonunun yaptığı araştırmaya göre şu anda açlık sınırı 18 000 TL, yoksulluk sınırı 52 000 TL’ dir. En düşük emekli maaşının 10 000 TL olduğunu ve 16 milyon emeklinin büyük çoğunluğunun 10 000-20 000 TL aralığında emekli maaşı aldığını düşündüğümüzde emeklilerimiz açlık sınırı altında yarı aç yarı tok sürünmektedir.

Emeklilerin kalan çok az kısmı da 52 000 TL olan yoksulluk sınırı altında yaşam mücadelesi sürdürmektedir.
İşçiler ve memurlar bedeller ödeyerek elde ettikleri sendikal haklarını kullanarak işverenleriyle yaptıkları toplu sözleşmeler sonucunda hiç olmazsa açlık sınırının üzerinde, yoksulluk sınırı seviyesinde ekonomik-özlük haklar elde edebilmektedir.

Memurların ve işçilerin sendikal mücadeleleri işçilikten-memurluktan-esnaflıktan-çiftçilikten emekli olan emeklilere örnek oluşturmaktadır.

Ülkemizde emekli örgütlenmeleri yaklaşık yirmi yıl önce dernekleşme biçiminde başladı. Daha sonra emekli Sendikası kurma girişimleri yasallaştı.

Emekli kardeşlerimiz orada burada hayat pahalılığına karşı bireysel tepkiler vermektedir. Oysa bireysel tepkilerin emekli haklarına hiçbir getirisi yoktur. Siyasi iktidarın anlayacağı dil örgütlü tepkilerdir.

Emekli kardeşlerimizin yapacakları ilk iş, Yasal bir emekli sendikasın da örgütlenerek Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile toplu pazarlık masasına oturmasına katkı sunmaktır.

Emekli kardeşlerimizin ikinci yapacağı iş de siyasi partilere üye olup siyasette emekliler ve emekçiler adına söz ve karar sahibi olmaktır.

Sonuç olarak emeklilerimiz ağlanmak-sızlanmak yerine birleşerek sendikal ve siyasal anlamda güç oluşturup bu gücü milli gelirden daha fazla pay almak için kullanmaya mecburdur.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve seydisehirgundem.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.