Bugün en çok da sana seslenmek istiyorum. Ne kadar şanslı ne kadar özgür ne kadar kıymetli zamanlarda büyümüşsün.
Biz çocuktuk... Sabah arkadaşlarımız ile toplanır bir çıkardık oynamaya acıktığımızı unuturduk çoğu zaman! Akşam ezanı ailemiz ile haberleşme aracımızdı zira okunur okunmaz evin yolunu topuklardık. Sokaklarda güven vardı insanların kalbi bu kadar kararmış bu denli kötülük yaygın değildi. Tozlu topraklarda açtığımız kuyularda misket oynardık...Mahalle futbol maçları yapardık hem de patlak küçülmüş lastik topların eşliğinde... Çamurdan hamurlar yapıp bin bir çeşit şekillerde hayalimizdeki oyuncakları tasarlar ve oynardık... Kapı önlerinde oturan ablalar eşlik ederdi ip sekme oyunlarımıza... Dokuz kiretmit, istop, renk tutmaca, yakan top gibi daha niceleri... Hele bayramlar nasıl da güzel geçerdi. Kalabalık komşu ev ziyaretleri hatta tanıdık tanımadık herkes herkesle bayramlaşırdı.
Günümüzde ne mümkün sanki hepsi... Teknoloji çağı ile birlikte endüstriyel kirlilik, verimsiz araziler, yediğimiz besinlerin çöp niteliğinde oluşu gibi pek çok nedenin yanında bebelerin artık folik asit bebeği olmasından kaynaklı belki de... Çok çabuk tüketiyoruz her şeyi...Sosyal medya, izlenen videoların içerikleri, sanal buluşma odalarının kepazeliği, öğretmene olan sevgi ve saygının yok oluşu, eğitime verilen önemin azalması, maruz kaldıkları adı müzik olan sanattan bihaber saçma ses zımbırtıları, internet ile çok daha hızlı bir şekilde kötü olan her şeye çok daha kolay ulaşmaları, artık sigara ve alkol kullanımı yaşının çok daha düşük olması gibi bir sürü etken!!!
Spor yapmayan, kolay para kazanma hevesinde, çalışmaya, okumaya gönlü olmayan bir nesil geldi maalesef! Çocuklarımıza dayatılan bu hayat o kadar normalleştiriliyor ki ne aldığı eğitim eğitim ne okul okul ne öğretmen öğretmen olabiliyor!
Enseyi karartmayacağız! Aziz Nesin üstadın da söylediği gibi çocuklara iyi bir dünya bırakmak yerine, dünyaya daha iyi çocuklar bıraksanız sorun kendiliğinden çözülecek aslında!
Ve Yüce Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün
“Küçük hanımlar, küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve bir mutluluk parıltısısınız. Memleketi asıl aydınlığa boğacak olan sizsiniz.” sözü ile sarılmak istiyorum sizlere!
Uyanın gençler, telefonlarınızı tabletlerini bırakın! Dışarıda hayat var, sizi dingin bir şekilde bekleyen doğa var! Yaşam enerjiniz dışarıda!
Okuyun gençler! Her gün dünden daha fazla okuyun her şeyi okuyun! Doğruyu yanlıştan ayırt edin! Uyanın!